27.01.2011 16:45 Yerel saatı
24 Ocak’ta Moskova'nın Domodedovo Havaalanı’nda terör eylemi gerçekleştirildi.
Patlama sonucu 35 kişi öldü ve yaklaşık 180 kişi yaralandı. Ölenler arasında 8 kişinin yabancı uyruklu olduğu bildirildi. Patlama Moskova saati ile 16.40 sularında havaalanının uluslararası terminalinde meydana geldi. Güvenlik güçlerinin ilk verilerine göre, intihar komandosu 5 kg trotil gücündeki bombanın pimini, havaalanının "gelenleri bekleme salonunda" çekip. Soruşturma Komitesi temsilcisi Vladimir Markin patlamayla ilgili Ceza yayasının 205 (terör), 105 (öldürme) ve 222 (yasadışı silah ve patlayıcı madde edinme) sayılı maddeleri ile dava açıldığını belirtmiştir.
Terör olayı Rusya yönetiminde ciddi tepki doğurmuştur. Bu çerçevede Başkan Dmitri Medvedev 26 Ocak’taki Davos ziyaretini bir gün ertelemiştir. Medvedev güvenlik birimleri yöneticileri ile olağanüstü toplantı yapmış ve Rusya'nın tüm havaalanları ve iri çaplı ulaşım sistemlerinde özel rejimin uygulaması emrini vermiştir. Toplantıdan sonra Rusya Başsavcısı Yuri Çayka patlamayla ilgili soruşturmayı özel denetimine aldığını açıklamıştır. O, aynı zamanda savcıların havaalanının ve tren garlarının güvenliğin güçlendirilmesi için gerekli önlemler almasını konusunda uyarmıştır. Ülkedeki patlamayla ilgili Başbakan Vladimir Putin de Sağlık Bakanı Tatyana Golikov’la olağanüstü görüşme yapmıştır. Putin bakandan terör eyleminde ölenlerin ailelerine maddi yardım yapılması için gerekli belgelerin hazırlamasını ve yaralılara tıbbi yardımın yapılmasıyla bakanın özel olarak ilgilenmesini istemiştir. Başbakan yaptığı açıklamada, olayın mağdurları ve yaralılara kişi başına 3 milyon ruble civarında para ödeneceğini belirtti.
Terör eyleminden sonra yabancı ülke yöneticileri de Rusya devlet başkanını arayarak başsağlığı dileyerek, yardım teklifinde bulunmuşlardır. Bu çerçevede İngiltere Başbakanı David Kamerun, İspanya Kralı I. Huan Carlos, Polonya lideri Bronislav Komarovski ve Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, Medvedev'le telefon görüşmesi yapmıştır. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da patlamayı gerçekleştiren teröristlerin bulunması ve sorumluların yakalanması için Rusya`ya yardıma hazır olduklarını beyan etmiştir.
Terör eyleminin nasıl vuku bulması ile ilgili çeşitli ihtimaller da gündeme gelmeye başladı. İlk iddialara göre, teröristler iki kişiydi . Patlamadan sonra Rusya emniyet güçlerinden bir kaynak ise RİA Novosti ajansına "istihbarat yetkililerinin, başkent havaalanlarından birinde terör eylemi gerçekleştirilmek istenildiği konusunda önceden bilgiye sahip olduğunu, ancak terör eyleminin önlenemediğini" iddia etti. O, 3 kişinin birlikte oldukları intiharcının havaalanında terör eylemini izledikten sonra orayı terk ettiğini bildirdi. Fakat Moskova Emniyeti’nin Sözcüsü Viktor Bryukov patlama hakkından önceden haberdar olduklarıyla ilgili iddiarı yalanladı.
Terör eyleminin kimin gerçekleştirdiği ile ilgili henüz basına açıklanmış hiçbir resmi bilgi yoktur. Fakat ilk soruşturma verilerine göre, olayı 30-35 yaşlarında Arap görünümlü birinin gerçekleştirdiği iddia edilmektedir. Havaalanı kamera kayıtlarına göre, şüpheli bulunan 3 şahıs ise aranıyor. Yaygın olan kanaate göre, terör eylemi Kuzey Kafkasya`daki terörist örgütlenmeler tarafından gerçekleştirildi. Rusya Duması Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Magomed Vakayev "bu eylemin kendilerini Kafkas emirliğinin temsilcileri olarak tanımlayan teröristlerin, federal güvenlik güçlerinin son dönemlerde Dağıstan ve İnguşetya`daki başarılı operasyonlarına cevap niteliği taşıdığını" belirtmiştir. Aynı komitenin bir diğer başkan yardımcısı Gennadi Gudkov da artık Kuzey Kafkasya'da intihar bombacısı bulmanın zor bir şey olmadığına dikkati çekip. O, emniyet güçlerinin eylemi önleyememelerinin ciddi bir yanlış olduğunu belirtti. Rusya Anayasa Mahkemesi başkanının danışmanı ve Interpol'un Rusya Bürosu şefi görevini yürütmüş emekli polis tuğgenerali Vladimir Ovşinnikov ise olayda güvenlik birimlerinin yanı sıra, Domodevo Havaalanı’nın yönetiminin de sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Ancak terör eyleminin Rusya'da 2012 yılındaki başkanlık seçimlerine hesaplanmış olduğunu iddia edenler de var. Bu tezi savunanlar 2012 yılındaki başkanlık seçimleri öncesinde Medvedev ve Putin arasında iktidar mücadelesinin gündeme geldiğini öne sürüyorlar. Daha çok muhalif liberal kanatta görülen bu yaklaşımı savunanlar son dönemlerde Rusya'da, özellikle Moskova'da terör eylemlerinin ve gerginliğin artmasına dikkat çekiyorlar. Bu görüşü savunanlar Putin`in 1999'da iktidara gelişi sürecinde Moskova ve Rusya'nın çeşitli şehirlerdeki şüpheli terör eylemlerini hatırlatıyorlar. O, zaman bu eylemler Rus halkının Çeçenistan`a ikinci müdahaleye destek vermesine imkân yaratmış ve Putin'in popileritesini artırmaya hizmet etmişti. Domodedova`daki terör eyleminde bu varsayımlardan hangisinin doğru olacağını zaman gösterecek. Fakat ister Kuzey Kafkasya kaynaklı, isterse ülke içi iktidar mücadelesinin yansıması olsun son terör eylemi Rusya'da güvenlik riskini arttıracağı, bunu ise yeni sıkı güvenlik önemlerinin yanı sıra, siyasi sistemi daha da otoriterleştireceği beklenebilir.
Dr. Nazim Cafersoy
KAFSAM analisti ve ADİU Türk Dünyası İşletme Fakültesi öğretim üyesi
yayınlandığı sayfa:http://1news.com.tr/yazarlar/20110127042455471.html
KAFSAM analisti ve ADİU Türk Dünyası İşletme Fakültesi öğretim üyesi
yayınlandığı sayfa:http://1news.com.tr/yazarlar/20110127042455471.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder