11 Mayıs 2014 Pazar

Rusya`nın Kuzey Kafkasya politikası ve Azerbaycan - 2

Rusya ve Kuzey Kafkasya...
Rusya'nın Kuzey Kafkasya'ya ilgisi, 16. yüzyılda Kazan ve Astrahan hanlıklarını işgal etmesinden sonra, Terek nehrine doğru ilerleyerek orada askeri üsler kurması ile başlamıştır. [7] Ancak bölgenin Rusya`nın bir parçasına dönüştürülmesi sürecinde ilk önemli adım 1722`de Çar 1. Petro’nun emriyle Rus Ordusu’nun Çeçenistan’a müdahalesi ile atılmıştır.[8] 18. yüzyılın sonunda yeni bir ivme kazananan bu süreç 19. yüzyılda daha da genişlemiştir. Bölge halkı bu sürece 18. yüzyılda Şeyh Mansur'un yönetiminde Müridizm hareketi, 19. yüzyılda ise 1829-1859 yıllarını kapsayan İmamlar direnişi ile karşı çıktı. Sırasıyla Gazi Muhammed, Hamzat Bey ve İmam Şamil önderliğinde sürdürülen bu direniş başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 1877-1878 tarihlerindeki Rusya-Osmanlı savaşı sonrası bölgenin Rusya'nın kontrolüne geçmesi ise yerel nüfusun önemli bir kısmının Osmanlı'ya göç etmesine sebep olmuştur.[9]
1917 yılına kadar Rusya İmparatorluğu'na karşı başarısızlıkla sonuçlanan küçük çaplı isyanlarla akılda kalan bölge halkları, Şubat ayında Çarlığın devrilmesini fırsat bilerek 1 Mayıs 1917`de Birleşik Kafkasya Dağlılar Geçici Hükümeti'ni kurmuş, 11 Mayıs 1918'de ise Kuzey Kafkasya Dağlılar Cumhuriyeti'ni ilan etmişlerdir.[10] Ancak bu cumhuriyet hem Deniki’nin, hem de Bolşevik Rusya'nın baskılarına dayanamamış, bölge Mart 1920`de Bolşeviklerin kontrolüne geçmiştir. Bolşevik döneminde bölge, öncelikle Sosyalist Dağıstan Cumhuriyeti ve Sosyalist Dağlı Özerk Cumhuriyeti şeklinde Rusya Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti içinde yer almış, daha sonra çeşitli özerk subjelere bölünmüştür.[11] Sovyet döneminde Stali’nin baskı ve sürgünlerine maruz kalan bölge halklarının mevcut rejime karşı mücadelesinde en son silahlı direnişçinin ise 1972`de öldürüldüğü iddia edilmektedir. [12]
1980'li yıllarda Mihail Gorbaçov'un "açıklık ve yeniden yapılandırma politikası" çerçivesinde SSCB`de siyasi sistemi liberalleştirme girişimleri, bölgedeki subjelerin yeni statü aramalarına olanak vermiştir. Bu çerçevede Çeçenistan dışındaki bölge subjeleri yeni Rusya Federasyonu sınırları içinde yer almayı kabul etmişler. Çeçenistan'ın bu sürece dahil olmak istememesi ve bağımsızlıkta ısrarı 1994-1996 ve 1999-200? yıllardaki iki Rus-Çeçen savaşı ile sonuçlanmıştır. 1997`de imzalanan Hasavyurt anlaşması ile ilk savaş sonucunda Çeçenler bazı avantajlar elde etse de, 1999 yılında başlayan yeni savaş Rusya'nın üstünlüğü ile sonuçlanmıştır.
1 milyondan fazla Çeçen’in hayatını kaybetmesi ve büyük bir enkazın neden olduğu savaşlardan sonra Çeçenistan, Kremlin tarafından Ramzan Kadırov aracılığıyla denetim altına alınmıştır. Ancak bölgede Rusya'ya karşı önceki kadar organize olmasa da ciddi askeri muhalefetin var olduğu ve gerilla savaşının devam ettiği gözlemlenmektedir.
Günümüzde Rusya'nın Kuzey Kafkasya politikası bölgede güvenlik sorununun çözülmesi ve sosyal-ekonomik durumun iyileştirilmesini amaçlamaktadır. Kremlin güvenlik sorununu bölgede ordu, polis, jandarma güçleri ve istihbarat teşkilatlarını güçlendirerek çözmeye çalışmaktadır. Buna ek olarak Rus kazaklarının (kossak) bölge güvenliğinde görev alması için onların geleneksel paramilter yapılarını canlandırma yönünde adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda Kuzey Kafkasya Rusya'nın en militarize edilmiş bölgesi sayılabilir.
Moskova bölgedeki sosyo-ekonomik durumu ise buraya dikkati artırarak ve özel kalkınma programları uygulayarak çözmeye çalışmaktadır. Bu özel ilginin ilk örneği diğer meslektaşlarından farklı olarak devlet başkanının Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi temsilcisi (polpred-genel vali ) Alexander Hloponi’nin aynı zamanda Rusya Federal hükümetinde başbakan yardımcısı olmasıdır. İkinci olarak, Rusya bölgedeki sosyo-ekonomik durumu düzeltmek için 15 yıllık özel program hazırlamıştır. Hloponi’n tarafından hazırlanan ve 6 Eylül 2010'da Başbakan Vladimir Putin tarafından onaylanan "Kuzey Kafkasya'nın Sosyo-ekonomik Gelişim Stratejisi-2025" programının hedefi bölgenin çok boyutlu gelişimini sağlamaktır. Bu strateji çerçevesinde Kuzey Kafkasya'da yaklaşık 400 bin işyerinin açılması, turizme yatırım yapılması ve bölgenin ulaşım merkezi olarak geliştirilmesi amaçlanmaktadır.[13] Ancak bu stratejinin başarılı bir şekilde uygulanması halinde bile Kuzey Kafkasya'daki sosyal-ekonomik durumunun, 2025 yılında Rusya ortalamasından çok daha düşük olacağı dikkati çekmektedir. [14] 2014 yılında Soçi'de yapılması planlanan olimpiyat ve 2018'de Rusya'da yapılması öngörülen dünya futbol şampiyonası da bölgenin gelişimine destek vermesi öngörülen uluslararası projeler özel önem arz etmektedir.
Özetlersek, Kuzey Kafkasya Rusya için ciddi güvenlik ve sosyal-ekonomik sorunların mevcut olduğu bölge olmaya devam ediyor. "Rusya'nın Filistin'i" gibi nitelendirilen bu bölgede durumun yakın dönemde normalleşmesi ihtimali ise düşük gözükmektedir.

devam edecek
Dr. Nazim Cafersoy
KAFSAM analisti ve ADİU Türk Dünyası İşletme Fakültesi öğretim üyesi
yayınlandığı sayfa:
http://1news.com.tr/yazarlar/20110124020603328.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder